Bulunduğunuz Kategori: Romantik
“Her gün aynıydı ama sanki ilk buluşma gibi..”
Aşkın hayatımızı ne kadar değiştirdiğini anlatan bu romantik-komedi türü filmin başrollarinde, Adam Sandler ve Drew Barrymore yer almaktadır.
Çapkın Harry
Harry, 30′lu yaşlarda yakışıklı ve çapkın biridir. Soğuk su canlıları veterinerliği yapmaktadır. Masmavi denizi, mükemmel bir doğası olan Hawai’de yaşamaktadır. Uzun süreli ilişkilerden uzak duran, adaya gelen turistler ile tek gecelik ilişkiler yaşayan ve ertesi gün hemen ortadan kaybolan biridir.
Alaskaya yolculuk
Tek bir amacı vardır.Teknesine atlayıp Alaska’ya gitmek. Bu amacını gerçekleştirmeye sadece bir adım kala, bir aksilik yaşar. Yolculuğa çıktıktan çok kısa bir sürede, teknesi bozulur ve en yakın kıyıya çekip, bir restaurant’a girer.
“İyi günde kötü günde..”
Yönetmenliğini Dermont Mulroney’in üstlendiği, Kellan Lutz, Mandy Moore Jessica Szohr, Jane Seymour, James Brolin’in başrollerini paylaşıtğı 2010 yapımı komedi-romantik film türüdür.
Evlilik danışmanlığı yapan Ava’nın hayatı, süpriz bir şekilde babası ve annesinin boşanmasıyla birlikte alt üst olur. Bu durum hiç beklemediği bir anda gerçekleştirmiştir. Çünkü kendi düğünün üzerinden az bir zaman geçmişken; anne-babasının evliliklerinin 30.yılında bitmiştir. 30.yıl nedeniyle bir kokteyl-davet vermek üzere yaşanan bu olaylar tüm planları mahvedecektir. Ancak durum karışık olsada Ava düşüncesinden engel tanımıyacaktır. Bir şekilde bu evliliği kurtarma çabasına girecektir. Ava’nın çabaları başarılı sonuçlanacak mı ? yoksa bu durumu kurtarma derdindeyken kendi evliliği ve iş kariyeri tehlike altında mı kalacaktır ? İyi seyirler…
Tom Hanks’ten Yep Yeni Bir Yapım – Larry Crowne
Bu ay vizyona girecek güzel filmlerden biri olan “Larry Crowne” umutsuz ve çaresiz bir adamın hayatının nasıl değişebileceğini bize gösteriyor. Baş rollerinde Tom Hanks ve Julia Roberts’ı izleyeceğimiz film, aslında Tom Hanks’in yaratıcılığından ibaret. Senaryosunu, Yönetmen koltuğunu, Yapımcılığını ve Başrolünü üstlenen Tom Hanks, Larry Crowne ile sinemalara uzun bi aradan sonra tekrardan merhaba diyor.
Filmin konusuna gelecek olursak eğer;
“Deniz kuvvetlerinden emekli olan Larry Crowne bir markette yönetici olarak çalışmaya başlamıştır. İşinde başarılı olan Larry yeni gelen düzenlemeler yüzünden kolej eğitimi almadığı gerekçesiyle kovulur. Artık işsiz ve borç batağında olan Larry boş vakitlerini değerlendirmek için koleje yazılmaya karar verir. Burada çeşitli dostluklar kuran Larry, Toplum içinde konuşma dersi hocası olan Mercedes Tainot’a karşı yakınlaşmaya başlar.
“Neden bütün iyi alettler deception’lar da?”
İlk olarak oyuncak haliyle karşımıza çıktılar, daha sonra çizgi filmleri ile büyük hayran kitlesi yakaladılar. Kimlerden bahsettiğimi biliyorsunuz. Transformers’lar…
Tüm bu çeşitliliğin içine Michael Bay birde sinema projesini kattığında çoğu kişi heyecana kapılmıştı. Yılların fenomen çizgi filmi Transformers beyaz perdede boy gösterecekti. Tüm bu bekleyişin ardından Michael Bay zor olanı başardı ve Autobot’lar ile Decepticon’ların savaşını seyirciyle buluşturdu. İlk filmin gişe hasılatı ve bekleneni vermesi ikinci filminde kapısını açmış oldu. 2009 yılında sinemaseverler ile buluşan Transformer: Yenilenlerin İntikamı, gişede hatrı sayılır bir hasılat elde ederek ilk filmin üstüne çıkmayı başardı. Artık Transformers serisinin beyazperdeye ait bir kuşkusu kalmamış oldu ve serinin devam filminin çekileceği duyuruldu. Şimdi ise sinemaya geri dönen seri, Transformers: Ayın Karanlık Yüzü ile devam ediyor. Bu devam filminde Amerika’nın o meşhur Ay’a insan gönderme projesinin arkasında yatan nedenleri öğrenmiş olacağız.
“Sabahın tadını çıkar.”
Televizyondaki sabah kuşağı programlarının komik yanını ve işlevsiz yönlerinin yansıtan filmin başrollerinde Rachel McAdams, Harrison Ford, Diane Keaton, Patrick Wilson ve Jeff Goldblum yer almaktadır.
Çok çalışkan hatta işi hayatı olan Becky Fuller yıllardır çalıştığı yerel haber kanalından kovulunca, kariyeri de aşk hayatı gibi çıkmaza girer. Bir çok televizyon kanalına başvurur ama ümitsizliğe kapıldı anda ulusal bir kanalda yıllardır yayında olan “Gün Doğarken” programının yapımcısı olarak işe başlar.
Fakat ortada büyük bir sorun vardır. Gün Doğarken programının reytingleri çok düşüktür ve kanal müdürüne programın reytinglerini artıracağına inandırmıştır. Ama maalesef her şey git gide daha kötüye gitmektedir. Programın izleyici kitlesini artırmak için, efsanevi televizyon sunucusu Mike’ı (Adam Bennett’ın değimiyle “Dünyanın 3. Kötü İnsanı”) programına katarak izleyicisini artırmayı düşünür.