Bulunduğunuz Kategori: 2005
“Bazen hatırlamamanın daha kolay olduğunu düşünüyorum.” - Danny The Dog
Filmi ilk gördüğümde başrolünde Jet Li varsa eğer sadece bir dövüş filminden ibarettir diye düşündüm. Fakat izledikten sonra ne kadar yanıldığımı anladım ki Jet Li‘nin oyunculuğuna da hayran kaldım. Bu kadarını beklemiyordum. :) Jet Li ve Morgan Freeman‘ın enfes oyunculuğu ile ortaya harika bir film çıkmış. Jet Li filmlerini sevmiyorum diyen arkadaşlar mutlaka olacaktır. Onlara tavsiyem Morgan Freeman için filme bir şans vermeleri olacaktır. :)
Çok küçük yaşta annesinin ölümü ile Bart’ın yanına yerleşen Danny, ölüm makinesi olarak eğitilmiştir. Abartı bir tanım olarak gözüksede filmi izlediğinizde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Beyninde sadece 2 tanım yüklüdür. Öldürmek ve dövüşmek. Bart, Danny üzerinden para kazanmaya başlamıştır ve yasa dışı dövüşlere katılmışlardır. Danny’in boynunda bulunan tasma çıkarıldığı zaman önünde bulunan herkesi öldürmeye başlar. Kendisi köpek gibi bir yaşam sürüyor demek yanlış olmaz çünkü Bart ve adamları bu güzel dünyanın keyfini sürerken Danny bir odada zincirlenmiş şekilde hayatını devam ettiriyor.
“Bırak da ringe çıkayım; hiç değilse bana kimin vurduğunu bilirim. ” - Cinderella Man
Filme çok uzun zaman önce denk gelmiş ve isminden dolayı olsa gerek hiç oyuncularına dahi bakmadan es geçmişim. Bugün ne izlesem diye düşünürken bu filme denk geldim. Birkaç yorum okuduktan sonra ve başrolünde oynadığını görünce vakit kaybetmeden izlemeye koyuldum. Biyografi filmleri hep dikkatimi çekmiştir. Fakat bu film daha bir güzel olmuş. Russell‘in oyunculuğundan mı yoksa konunun ilgi çekiciliğinden mi bilmiyorum ama kesinlikle izlenilmesi gereken bir film ortaya çıkmış.
1928 yılında şampiyonluğa doğru giden James J. Braddock‘u nakavt eden biri henüz olmamıştır ve kariyerinde gitgide yükselmeye başladıktan kısa bir süre sonra aldığı bir yenilgi sonrası yavaş yavaş kariyerinde çöküş yaşamıştır. 1929 yılında ABD dahil birçok ülkede yaşanan ekonomik kriz sonucunda işsizlik ve açlık her geçen gün artmaktadır. Braddock, ailesine bakabilmek için her gün iş almak için koşturuyor. Bazende antrenörü tarafından ayarlanan boks maçlarına çıkıyor. Fakat omuzlarındaki yükün artması ile formunu hepten kaybetmiş hatta lisansını da elinden almışlardır.
İnsanlar başarıyı kutlarlar, ama biz başarısızlığı kutladık.. - Black
Bundan birkaç yıl önce bana Hindistan yapımı bir film önerseler hiç izlemeden direk o filmi elerdim sanırım. Bunun sebebi de sanırım izlemiş olduğum birkaç reklamdı. Saçma bir sebep, şimdi yazınca fark ettim :D
Hani bazı filmler vardır hatta bunlar çok nadir görülür.. Kimi sahnesinde gülmenizi sağlarken, diğer sahnesinde ağlamanıza neden olan, bir başka sahnesinde ise uzun düşüncelere dalmanızı sağlayanlar… İşte bu adamlar bu tür filmleri çok iyi yapıyor. Bugün, birkaç gün önce “Bu filmi izlemeden ÖLME!” diyen bir arkadaşım vesilesiyle seyrettim ve izledikten sonra ne kadar haklıymış diye düşünmedim değil doğrusu :) Bu filmi nasıl anlatacağım size bilmiyorum ama denemeden zarar gelmez sanırım çünkü insanı bayağı bir etkisi altına alıyor..
Hayata karanlık ve sessizlik içinde merhaba demek.. Kendi karanlığı ve sessizliği içinde hayatı kendi doğrularıyla tanımaya çalışan Michelle
Biz dans ettik, otobüs bileti aldık ve dondurma yedik.. - Barfuss
Uzun süredir filmler hakkında yazı yazmamıştım. Bu süre içerisinde bir çok film izledim yorumlamaya niyetlendim ama bilgisayar başında geçtiğim zaman tüm aklımdakiler uçup gidiyordu ki bu filmi izleyene kadar.. :)
Annesinin yıllarca eve kapattığı ve dış dünyada neler olduğundan habersiz olan Leila hayatı 19 yaşında öğrenmeye başlıyor. Uzun yıllar boyunca eve kapandığı için ve annesinin ölümünden kendini sorumlu tuttuğu için psikolojisi bozulmuş ve akıl hastanesine yatırılmıştır. Devamlı intihar etmeyi deneyen ve hastanede doktorun yapmış olduğu seanslarda hiç bir şey anlatmayan ve öylece sessizce duran bir hastadır. Doktoru, Leila’yı psikolojisi çok zarar görmüş, acil tedaviye ihtiyacı olduğunu ileri sürüyor fakat gerçekleri maalesef ki göremiyor..
Ailesi zengin olmasına rağmen kendi hayatını seçen ve hiçbir işte uzun süre kalamayan Nick en sonunda iş kurumunun kendisine bulmuş olduğu iş görüşmesine gitmeye karar vermiştir.