Bulunduğunuz Kategori: Aile

6
Oca

”Dolar ne siyahtır, ne beyaz… Dolar yeşildir.” 42

Gerçek bir hayat hikayesi: 42

Çoğu sinemaseverin aslında senaryoları ile tanıdığı – ki aralarında bir numara olan Gizemli Nehir’dir bana göre- Brian Helgeland’ın 2013 yapımı son yönetmenlik denemesi ‘42’, hedefine ‘ırkçılık’ kavramını alıyor. Büyük Amerikan Ligi’nde oynayan ilk siyahi oyuncu Jackie Robinson’un hayatını anlatan film, biyografi kategorisinde de kendine yev bulsa da maalesef bu açıdan Robinson’un hayatını yeterince geniş bir yelpazede anlatmaması açısından sığ kalıyor.

1
Oca

Spregel…

Spregel…

Hayatta her şeyin değişmez, evrensel bir yapısı vardır aslında. Nerede olursanız olun, nerede yaşarsanız yaşayın, nerede ölürseniz ölün bazı şeyler öylesine anlamsız – ya da anlamlı – aynıdır. Günlerden Pazartesi her yerde Pazartesi değil midir? Sizi ikna edebildiysem eğer, benden bir adım ötedesiniz demektir, çünkü benim Pazartesi’lerim sadece benim Pazartesi’lerimdir.’Güneşli Pazartesiler’(im).

İronik bir komedi ‘Güneşli Pazartesiler’. Genel olarak beş ana karakter çevresinde dönen bir sistem eleştirisi aslında. Başrol oyuncusu her ne kadar Javier Bardem gibi görünse de ‘Lady Espana’ o çaresiz yapısı ve görkemli oyunculuğuyla bazen daha ön plana çıkıyor. Yönetiliyor gibi görünerek aslında tüm filmi ve asi Santa’yı (Javier Bardem) bile alıp götürüyor çoğu zaman. Filmde beş arkadaşın hayata karşı – birlikte – duruş mücadelesi, kimi zaman insanın içini acıtacak kadar hüzünlü kimi zaman da ‘yaşamak ne güzel şey ’ dedirtecek kadar komik ve canlı sahneler ve repliklerle anlatılıyor ki dengesiz akış insanı ayık tutuyor son kareye kadar.

30
Kas

The Big Wedding - Büyük Düğün

Yıllar önce boşanan ve evlatlık oğullarının düğünü için bir araya gelen çılgın bir çift üzerinden açılan film, evlat edindikleri çocuklarının aşırı dindar annelerinin de düğüne geleceğini öğrenip tekrar evli numarası yapmaları ile ilerliyor. Konu bu hat üzerinde ilerlerken, çok da standart yaşamlara sahip olmayan tüm yan karakterlerin de işin içine girmesi ile kimi yerlerde şenlik havasına bürünen filmin yönetmeni Justin Zackham.

Romantik- Komedi kategorisine uygun olan filmde, öyle kocaman kahkahalar patlattığınız çokça sahne yok. Daha çok modern Amerikan aile yapısı ile dalga geçen, abartılmış, yer yer normalin sınırlarını zorlayan tuhaf bir aile ile karşı karşıya geliyoruz. Arkadaşlık-dostluk kavramlarını da sıkça işleyen film sanıyorum Türk aile yapısı, ahlak kuralları, toplum normları ile yakından uzaktan alakalı değil. ‘Sevginin birçok çeşidi var.’ savından beslenen bu eğlenceli konuda, bir Türk olarak sık sık şaşırabilirsiniz.

29
Haz

“Hep birlikte yarına gidelim..” – The Croods

Animasyon filmi dendiği zaman yaş sınırı, konusu veya metrajı ne olursa olsun izlemem gereken bir sinema/film türüdür diyebilirim. Ve son zamanlar da izlediğim animasyonlar arasın da kendine “en iyi 5 animasyon filmi” kategorisin de yer edecek “The Croods” filmini izlemenizi tavsiye ederim. Filmin başrol oyuncularının seslendirmeleri Nicolas Cage ve Emma Stone tarafından yapılmış 98dk’lık her yaştan izleyiciye hitap eden bir film olduğunu çok rahat söyleyebilirim.

Film Dünya’nın ilk çağlarını, daha kıtaların yeni oluşmaya başladığı zaman ki mağara adam ailesi olan Crood’ları anlatıyor. Crood ailesi otoriter ve güçlü aile reisi olan baba Grug (Nicolas Cage) tarafından uzun süredir korunmakta ve hayatta kalmaktadır. Diğer komşuları mamut tarafından ezilmiş, dev sivri sinek tarafından adeta çöp şiş gibi sokulmuş ve nezleden ölmüşlerdir Crood ailesi için her “yeni şey“ kötüdür. Hayatlarını bir mağara da sürdüren Crood’lar 3-5 gün de bir acıktıkları zaman dışarı çıkar ve avlanırlar ki bu avlanma süreci de çok eğlenceli diyebilirim. Fakat alienin bu durumundan rahatsız olan tek kişi Grug’un büyük kızı Eep (Emma Stone). Saklanmak yerine dışarıda olmayı, öğrenmeyi ve keşfetmeyi tercih ediyor.

6
Nis

“Sil baştan başlamak delilik değildir. Delilik, sefil olmaktır ve etrafta yarı uykulu, uyuşuk günden güne dolaşmaktır.” - The Beaver

Bir başka Mel Gibson filmi ile merhaba.. :)) Alıştığımız savaş filmlerinin dışında çok farklı bir karakter ile karşımıza çıkıyor bu sefer. Üstelik birde kendisine Jennifer Lawrence ve Jodie Foster gibi yetenekli oyuncular eşlik etmiş. Ayrıca yönetmenliğini de gene Jodie Foster üstlenmiş..

Walter Black, kalabalık içerisinde yalnızlık çeken biridir. Çok güzel bir işi, 2 çocuğu olmasına rağmen depresyondan bir türlü çıkamamıştır ve her şey daha kötüye gitmeye devam eder. Şirket iflasın eşiğine gelmiştir. Eşide kendisine bu zorlu süreçte 2 yıl gibi bir süre destek olduktan sonra bazı şeylerin değişmediğini fark edince tek çareyi biraz ayrılmakta görüyor. Walter, ailesi ile vedalaştıktan sonra evden ayrılır ve bir otel odasına kısa bir süre yerleşmeye karar verir. 2 kere intihara kalkışır fakat bunlarda da başarılı olamaz.

© Copyright 2010-2016 Sinemayı Bloglamaya Hazır mısınız?. Tasarım: — Dream Theme.

Üye Girişi Valid XHTML 1.0 Transitional I Love You Wordpress