Bulunduğunuz Kategori: Psikolojik
“Anılarla ilgili komik olan şey, tam olarak güvenilemez olmasıdır. Ama yine de, sonunda elimizdeki tek gerçek odur..” - Mindscape
Sanırım “Başlangıç” filminden sonra bu denli başarılı bir psikolojik gerilim filmi izlememiştim. Tabii bu filmlerin en büyük özellikleri ise finalleri ile şaşırtıp uzun süre düşünmenizi sağlaması. Kaçırdığımız bir sahne sonucunda “Nasıl ya? Nasıl oldu bu?” gibi sorularla karşı karşıya da kalmamıza neden olabiliyor ne yazık ki..
Mindscape.. Anıların dedektifi.. Filmi seyrederken keşke gerçekten böyle bir kurum olsa diye düşünmenizi de sağlıyorlar. :) John, eşini kaybettikten sonra tüm kontrolünü kaybetti ve yaptığı iş kendisine zarar vermeye başlamıştır. Bu nedenle anı dedektifliğine bir süre ara vermiş ama elindeki tüm para bitince de Mindscape görevine geri dönmek zorundadır. Başlarda çok basit bir olaymış gibi görünsede yeni işi aslında bugüne kadar ki görevlerinden biraz daha karmaşıktır. Kendisinden istenen tek şey, yemek yemeyen 16 yaşındaki Anna’nın tekrar yemek yemesini sağlamak.
”Bir kurban yaratmak çok kolaydır genç bayan.” The Martrys
İzlediğim en enteresan filmlerdendi diyebilirim… Öyle ki bana göre üç kısımdan oluşan bu filmi anlatmak gerçekten çok zor. Bir Fransız filmine yakışır üslubuyla farklı bir akışı var denilebilir. 1970’ler… Lucia adlı 15 genç bir kız, birtakım işkencelere maruz kalmış ve her nasılsa kurtulmayı başarmıştır. Rehabilite merkezinde tanıştığı Anna, artık Lucie’nin her şeyidir ve bu iki arkadaş birbirlerine tutkuyla bağlanır. Bu ilişki Anna’nın da hayatının gidişhatını etkileyecektir… Yıllar sonra, standart ve mutlu bir ailenin kapısı, bir Pazar sabahı bir kabusa açılacaktır ve izleyici de bu süreçte şimdi-geçmiş ve gelecek arasındaki bağı kuracaktır. Filmin senaristi ve yönetmeni olan Pascal Laugier ‘Ben bile kendi filmimden nefret ettim.’ demiş, gerisini siz düşünün artık…
“Bazen daha kötü bir şey yapmanı engellemek için kötü bir şey yapman gerekir.” - Stoker
Güney Kore’nin en ünlü yönetmenlerinden, muhteşem üçlemesi ile sinemaseverlerin gönlünde taht kuran Chan- Wook Park’un ilk Hollywood denemesi olan Stoker, yönetmenin diğer filmlerinin yanında biraz Hollywood kalıplarına girmiş kalıyor. Çok daha yumuşak,çok daha sakin ve kansız… Lakin seyirciyi yeterince rahatsız edebilme gücüne de sahip…
‘Bazen daha kötü bir şey yapmamak için kötü bir şey yapmak zorundasındır.’ savından beslenerek ; bir babanın, evladının içindeki öldürme zevkini sezermişçesine ona ‘avcılık’ yapmayı kendi elleriyle öğretmesi hikayesiyle ara ara beslenerek aile, kan bağı, içgüdü, cinsellik ve gerilim kutuplarında gezinen film, muhteşem çekimleriyle de görüntü yönetmenine şapka çıkarttırıyor. Renkler, kontrastlar ve geçişler çoğu yerde ruhunuzu dinlendiriyor.
Güney Kore filmlerindeki tek etkiyi sade diyaloglarda bulduğum film, Hollywood filmlerine göre çok daha sessiz ve sakin. Uzun diyaloglar, gereksiz konuşmalardan ziyade mimikler
UMUT VEREN BİR FİLM: DISCONNECT
Bu yazı ayrıntılı bir film inceleme yazısından çok methiye düzme yazısıdır diyebilirim öncelikle.
Disconnect…
Üç farklı hikaye, bir mesaj, orijinal bir işleyiş.
“Sil baştan başlamak delilik değildir. Delilik, sefil olmaktır ve etrafta yarı uykulu, uyuşuk günden güne dolaşmaktır.” - The Beaver
Bir başka Mel Gibson filmi ile merhaba.. :)) Alıştığımız savaş filmlerinin dışında çok farklı bir karakter ile karşımıza çıkıyor bu sefer. Üstelik birde kendisine Jennifer Lawrence ve Jodie Foster gibi yetenekli oyuncular eşlik etmiş. Ayrıca yönetmenliğini de gene Jodie Foster üstlenmiş..
Walter Black, kalabalık içerisinde yalnızlık çeken biridir. Çok güzel bir işi, 2 çocuğu olmasına rağmen depresyondan bir türlü çıkamamıştır ve her şey daha kötüye gitmeye devam eder. Şirket iflasın eşiğine gelmiştir. Eşide kendisine bu zorlu süreçte 2 yıl gibi bir süre destek olduktan sonra bazı şeylerin değişmediğini fark edince tek çareyi biraz ayrılmakta görüyor. Walter, ailesi ile vedalaştıktan sonra evden ayrılır ve bir otel odasına kısa bir süre yerleşmeye karar verir. 2 kere intihara kalkışır fakat bunlarda da başarılı olamaz.