15
Nis

“Dünyada iki tür hırsız vardır: Yaşamlarını zenginleştirmek için çalanlar ve yaşamlarını anlamlandırmak için çalanlar.”

Uzun zamandır izlemek istediğim fakat hep unuttuğum bir filmdi sonunda seyredebildim.. :)) Başrollerinde Jason Statham, Edward Norton, Mark Wahlberg gibi usta isimler yer alıyor. Aslında aksiyon filmlerinin aranan isimleri desek sanırım yanlış olmaz. :))

Filmin başında hiç uzatmadan direk ana konuya geçiş yapıyorlar. Ekibimiz toplanarak son soygunlarını yaparak kendi hayatlarına devam edeceklerdir. 35 milyon dolarlık altını tek bir silah kullanmadan çalmak mümkün mü? Soygun için kusursuz bir plan yapılır fakat sanıldığı kadar kolay olmayacaktır. Yapılan tek bir hatada tüm plan suya düşecektir hiç şüphesiz. Dikkatli bir şekilde plana sadık kalarak kusursuz bir şekilde soygun gerçekleşiyor ve 35 milyon dolarlık altını aralarında paylaşarak herkes rahat bir yaşam yaşayacaktır sonunda. Ama bu kadar çok para bazılarının aklını karıştırmak için yeterli bir sebep sanırım.. Steve, ekipten ayrı bir plan yaparak çalınan parayı kendilerinden çalarak tüm bu serveti tek başına harcamak niyetindedir ve bunu da başarır. Bu ihanet planı sırasında John Bridger (Donald Sutherland) hayatını kaybeder.

Olayın şokunu üzerinden atlatamayan ekip son kez toplanır ve bu kez asıl amaçları para değil de John’u öldüren Steve’den intikam almak için yeni bir plan için bir araya gelir. Fakat bu kez kasa konusunda uzman olan John’un yerine ekibe kızı Stella (Charlize Theron) dahil olur. Steve, kazandığı para ile kendine lüks bir villa almıştır. Bu kadar çok serveti olan bir adamın evi de çok sıkı korunmaktadır. Buraya girmek pek kolay olmayacak ama yaptığı ihanetin bedelini ödemek zorundadır. Charlie, bu kez daha dikkatli davranarak kusursuz bir soygun planı oluşturmak zorundadır. Acaba bu planın altından hiç bir zarar görmeden kalkabilecekler mi?

Filmde yok artık dediğiniz sahneler oldukça çok olmasına rağmen kendini izlettiriyor ve açıkçası göze batmıyor bu sahneler. Ayrıca bu filmden sonra sanırım Mini Cooper hastalığı da iyice artmış insanlarda. İyi bir reklam yaptılar açıkçası. :D Kurgusu, oyuncuların performansı ve replikleri ile ortaya çok keyifli bir film çıkmış. Canınız sıkılıyor, ne izlesem diye düşünüyorsanız bu film tam size göre.. :))




Bunları İncelediniz mi?

74548_gal
“Çığlık atmaktan korkma..”

90 ların o durgun korkudan uzak sinema anlayışını Kevin Williamson yok etmişti. Çığlık filmi ile ortaya attığı 80’li yılların korku filmlerine benzer yeni seriyle 90’lı yılların gençliğini korkutmayı başardı. Çığlık, … Devamını oku..

the-patriot-poster
“Yıllardır günahlarımın dönüp, beni bulmasından korkuyordum.. Bu bedel, dayanamayacağım kadar ağır..” - The Patriot

Sıkça karşılaştığım ama bir türlü izleyemediğim The Patriot filmini sonunda seyredebildim. Mel Gibson‘un başrolde oynaması izlememdeki en büyük etkendi aslında. İzlediğimde ise niye bu kadar geç seyrettim ki diye düşünmeden … Devamını oku..

78393_gal
Harry Potter Beyaz Perdeye Elveda Dedi

2001 yılında ilk defa seyirciye merhaba diyen Harry Potter serisi, tam 11 yıl sonra yine beyazperde de seyirciye elveda diyor. Son kitabı 2007 yılında çıkan ve o günden beri beklenen … Devamını oku..

© Copyright 2010-2014 Sinemayı Bloglamaya Hazır mısınız?. Tasarım: — Dream Theme.

Üye Girişi Valid XHTML 1.0 Transitional I Love You Wordpress