Bulunduğunuz Kategori: 2004

22
Şub

Büyük güç, büyük sorumluluklar getirir. - Kung Fu Sokağı

Çin, Hongkong yapımı filmleri çok fazla olmasada ilgimi çekenleri izlemeye çalışıyorum. Hep aynı yapımları izlemek insanı sıkıyor yavaştan farklı yapımları da seyretmek lazım. :)) Az öncede eğlenceli bir Çin filmi seyrettim. Filmle ilgili ne desem bilemedim. Saçmalıklar, abartılar çok fazla ama kapatmadan 1.30 saat kadar filmi izledim. Hani izlettiriyor kendini. Ayrıca seyrederken bizim Malkoçoğlu filmlerini anımsadım nedense. 1 tane Kung Fu ustasına 50’ye yakın adam düşüyor.

Değişik Kung Fu tekniklerini kullanarak adamları öldürüyorlar falan.. Çok eskilerde Çin’de polisten bile daha çok sesi çıkan çeteler oluşturulmuştur. Bunlardan en büyüğü Balta çetesi, bir çok zengin mahalleyi kontrolü altına almıştır. Gene bir gün bir mahalleyi baskına giderler fakat hiçte beklemedikleri bir tepkiyle karşılaşırlar. Mahallede bulunan Kung Fu ustaları oradaki insanları korumak için kendilerini ön plana atarak çete ile dövüşerek onları bir güzel hezimete uğratıyorlar.

10
Oca

”Yaşamak ya da ölmek için iyi ya da kötü bir sebep yoktur.”

Bir tavsiye üzerine film dikkatimi çekti ve izlemeye başladım. Aslında izlemeye karar vermemdeki en büyük etken oyuncu kadrosunda Tom Cruise ve Jason Statham olmasıydı fakat Jason sadece ilk sahnede 15, 20 saniyelik yer alıyor. Kapatıp kapatmamak arasında kararsız kaldım ama yavaş yavaş film kendini izletmeye başlıyor.

Özellikle filmin replikleri çok hoşuma gitti. Kaçırmamanızı, sahne atlamamanızı tavsiye ederim. Ayrıca çok kişi beğenmemiş olsada Jamie Foxx rolün hakkını vermiş. Açıkçası böyle bir performans beklemiyordum filmi Tom Cruise kurtarır diyordum ama ikisinin payı büyük..

Neyse biz filmimize dönelim :)) Los Angeles‘ta taksicilik yapan Max’in hayatı bir anda taksiye aldığı müşteri sayesinde değişir. Vincent, Los Angeles‘a bir görev için gelmiş ve gece boyu sürecek olan işi için ise Max ile anlaşmıştır. Kendisine gece boyunca şoförlük yapacaktır.

31
Eki

Her problem gizli bir fırsattır. - Ocean’s Twelve

Merhaba arkadaşlar.. Bir önceki yazımda serinin ilk filmi olan Ocean’s Eleven yorumlamıştım ve 3 filmden oluştuğunu belirtmiştim. Dün serinin ikinci filmi izledim kadrosunda bir eksilme olmaması hoşuma gitti açıkçası nedendir bilmiyorum ama ekibin 2 önemli adamı hariç gerisi değişir diye düşünmüştüm ama ekip tam kadro maceraya devam ediyor ki ayrıca Bruce Wills’te kısa bir rol ile kadroya dahil oluyor.

İlk filmde 160 milyon dolarlık vurgun yapan ekibimizin bu kez başı belada. Las Vegas’ın en güvenli kumarhanelerinin sahibi olan Benedict, kendisinden çalışan 160 milyon doları faizi ile birlikte geri almaya niyetlidir. Fakat şöyle bir sorun var ki kişi başına düşen 17 milyon dolarlık kısmın bir çoğu harcanmış ve elde kalan para çok az bir miktar. Durum böyle olunca ekibimiz yeni bir iş için toplanıp, yeni bir vurgun yapıp parayı denkleştirmeleri gerekiyor yoksa başları çok ciddi bir belaya girecek. Ama hesaba katmadıkları şey ise peşlerinde sadece Benedict değildir.

14
Oca

Kanunlar gereği hava alanı dışına çıkmanız yasak olsaydı ne yapardınız? - The Terminal

Siteye yazı yazmayalı 14 gün olmuş.. Ama bu 14 gün içerisinde yazı yazmamamın nedeni film izlemiyor olmamdan kaynaklanıyor. Bu aralar yabancı dizilere sarmış durumdayım.. The Mentalist, Chuck, Supernatural derken film izlemeye de vakit kalmıyor.. Bende ne yapayım? o zaman diye düşünürken eski izlediğim bir filmi sizlere aktarmayı tercih ettim.

Tom Hanks‘i tanımayanımız yoktur herhalde. Bir çoğumuz (bende dahil) onu Yeşil Yol filminde ki performansı ile tanımıştır.. Her ne kadar yapım yılı daha önce olmasına rağmen Forrest Gump filmini geç izlemişizdir. Şahsen ben çok çok çok sonra izlemiştim bu filmi ve bu kadar geç izlediğim için de kendime kızmıştım. Er Rayn’ı Kurtarmak, Melekler ve Şeytanlar, Da Vinci Şifresi, Sıkıysa Yakala gibi bir çok film ile bu liste uzar gider.. “Artık filme geçsek, çok uzattın arkadaşım” diyenleri duydum gibi :)

2
Eki

“Kimi seçersem seçeyim birileri mutsuz olacak.”

Her bölümünde içinizi sımsıcak ısıtacak, kimi yerinde çok kızacağınız ama bir o kadar da çok seveceğiniz; birbirine büyük bir sevgiyle, sımsıkı bağlanmış olan iki insan ve yaşlılığa doğru atılan küçük adımlar.. Eminim, sizi de kendilerine bağlayacaklardır.

Farklı karakterler sahip bu iki insanı bir arada tutan tek şey; birbirlerine olan sevgileridir.. Onların aşkları çok büyüktü, birbirlerini delicesine ve aptalca seviyorlardı. Ta kii, ayrılık zamanı gelene kadar. Ayrılıkların kolay olduğunu da kim söyledi? Ayrılıklar hiç bir zaman kolay değildir.. Bunu herkes bilir aslında; ayrılıklar kötüdür, insanın canını acıtır.. hele ki, o kişiye aşıksanız.

Bu büyük bir yükün altından kalkmakta zor değil midir? Onun özlemi içinde yanıp tutuşmak ve her an aklına gelmesi.. Peki ne yapmalı? Onu unutmalı mı yoksa bir başkasını mı sevmeli mi? Peki kalbe söz geçer mi? Bunun cevabı işte tam da bu filmde!

© Copyright 2010-2016 Sinemayı Bloglamaya Hazır mısınız?. Tasarım: — Dream Theme.

Üye Girişi Valid XHTML 1.0 Transitional I Love You Wordpress