Bulunduğunuz Kategori: Suç

10
Kas

KISA KISA: HAFTANIN VİZYON FİLMLERİ

1) DENİZ SEVİYESİ

İlk kez 33. İstanbul Film Festivali’nin ulusal yarışma bölümünde izleyici karşısına çıkan ve Altın Koza film festivali’nde “En İyi Yönetmen”, “En İyi Kadın Oyuncu”, “En İyi Erkek Oyuncu”, “En İyi Müzik”, “En İyi Görüntü Yönetmeni”, “En İyi Kurgu ödüllerini toplayarak büyük ses getiren Deniz Seviyesi Başka Sinema kapsamında vizyonda izleyiciyle buluştu.

19
Oca

FAZLA KONUŞULMUŞ, FAZLA SÜSLÜ BİR FİLM: AMERICAN HUSTLE

Görkemli bir oyuncu kadrosu, süslenmiş bir prodüksiyon, David O. Russell usulü tipik bir Hollywood örneği: American Hustle
Altın Küre’de En iyi Müzikal/Komedi, En iyi kadın oyuncu ve En iyi yardımcı kadın oyuncu dallarında ödülün sahibi olduktan sonra bir de üstüne 10 dalda Oscar’a aday olunca son günlerin en çok konuşulan yapımı oldu ”American Hustle”

19
Oca

“Herkes hayatını bir şekilde kazanmak zorundadır, kendisini satarak da olsa…” - Sound of Noise

2001 yılında çekilen ve birçok ödül alan “Music For One Apartment And Six Drummers” kısa filmi aynı ekiple birlikte tam 10 yıl sonra beyazperde karşısında izleyici ile buluşur. Filmi izledikten sonra birde kısa filmi seyredeyim dedim ki.. Demez olaydım. :)) Her iki iştede ortaya çok eğlenceli bir şey çıkmış.

Günümüzde maalesef artık özgün bir konuya sahip olan filmler oldukça az desem yalan olmaz sanırım. Bu durumdan sıkılanlar için Sound of Noise filmi iyi bir tercih olacaktır. :) Müziğe gönül vermiş ve işlerini oldukça iyi yapan bir grubun isyanını ele alıyor film. Kimi insanlar kuralların dışına çıkmayı sever. Müziğin her şeyden yapılabileceğine inandığı ve bunu eyleme geçirdiği için müzik okulundan kovulan Sanna, 4 etaptan oluşacak bir eylem hazırlığı peşindedir.

2
Oca

“Belki Amerika’da öyledir, İrlandalı!” - Captain Phillips

İngiliz asıllı yönetmen Paul Greengrass’in, Hollywood yapımı filmlerinden sonuncusu diyebiliriz. Bloody Sunday’den sonra çok daha naif kalmış; gerçeğe dayanan hikayesi ile aslında ince bir sistem eleştirisi de yapmaya çalışmış fakat para Amerika’dan da gelince, çok da sivrilememiş mesajları ile aksiyonu daha doğrusu gerilimi bol bir film çıkmış ortaya.

Kaptanımız Richard Philips ( Tom Hanks), MV Maersk Alabama adlı Amerikan kargo gemisi ile yola çıkmıştır. Somali açıklarından geçerken, korsanlar tarafından ele geçirilmek istenen gemisini kendi yönetmeleri ve kıvrak zekası ile kurtarmaya çalışırken, işler biraz sarpa sarar. Muhteşem Amerikan donanması tarafından kurtarılmayı beklerkenki süreçte, korsanların lideri Muse ile aralarında bir empati savaşı, bir psikolojik süreç yaşanmaya başlayacaktır.

Ben izlerken Somaliler tarafından kaçırılan bir Amerikan gemisi yerine, Amerikalılar tarafından zaptedilmiş Somalili korsanlar hatta Somalili balıkçılar gördüm esasında. Yönetmenimiz de azıcık ucundan bir Amerikan eleştirisi yapmaya çalışsa da maalesef genelinde bir Amerikan destanı anlatmaktan geri kalamamış.

17
Eki

“Bir suç ancak onu planlayan zeka kadar mükemmel olabilir.” - Mr. Brooks

Bazı oyuncular vardır hani böyle oynadığı her rolün üstesinden fazlasıyla geliyorlar. O an karakterin yaşadığı duyguları size aktarabiliyorlar ve Kevin Costner onlardan biri. :)

Mr. Brooks iş hayatında başarılı bir kişidir. Dışarıdan baktığınız zaman gayet iyi bir hayatının olduğunu çok kolaylıkla anlayabilirsiniz. Fakat kendisinin bir türlü kurtulamadığı bir bağımlılığı var. Genelde bu uyuşturucu, alkol, sigara olur :)) İşte filmde sanırım burada çok ilginizi çekiyor.. Mr. Brooks, öldürme bağımlılığı olan bir katildir. Birçok kez bundan uzak durmaya çalışıyor fakat her zaman son bu diyerek, yeni bir cinayet işliyor. Bugüne kadar yakalanamıyor çünkü, arkasında bir delil bırakmıyor. O yüzden çözülememiş dosya olarak kalıyor ve yıllardır hiçbir cinayet işlemediği için polisler şehri terk ettiğini ya da öldüğünü düşünmeye başlıyor.

© Copyright 2010-2016 Sinemayı Bloglamaya Hazır mısınız?. Tasarım: — Dream Theme.

Üye Girişi Valid XHTML 1.0 Transitional I Love You Wordpress