Monthly Archives: Mayıs 2011
Thor - 2011
The Avengers filminin temellerini atmaya başlayan Marvel, Captain America’dan önce bir diğer kahramanı olan Thor’u görücüye çıkarıyor.
İskandinav mitolojisinde tanrıların en yücesi olan Odin’in iki oğlundan biri olan Thor’un, babası ile tartışmasından sonra güçleri ve çekicinin elinden alınıp dünyaya gönderilmesi ile hikayemiz başlıyor. Dünyada insanlar ile yaşamaya mahkum edilen Thor, nasıl kahraman olacağını yine insanlarla birlikte öğreniyor. Ona bu konuda yardımcı olan bilim kadını Jane Foster’a ise aşık olmaktan kendini alıkoyamıyor. Tüm bunların yanında kardeşi Loki ve kuvvetli düşmanlara karşı savaş vermek zorunda kalır.
“Çığlık atmaktan korkma..”
90 ların o durgun korkudan uzak sinema anlayışını Kevin Williamson yok etmişti. Çığlık filmi ile ortaya attığı 80’li yılların korku filmlerine benzer yeni seriyle 90’lı yılların gençliğini korkutmayı başardı.
Çığlık, eski korku tarzında olduğu gibi gençleri kurban olarak seçse de arada diğer yapımlarla uyuşmayan bir fark var. Eski yapımlarda gençler korku sineması nedir bilmezken, çığlıktaki kurbanlar korku ve korku sinemasından haberdardırlar. Yani normal yaşamlarında korku filmi izleyen kurbanlarla karşı karşıyayız. Seyirci de bu bilinçli kurbanlardan hoşlanmış olacak ki Çığlık 3 filmlik bir seri halini aldı.
Yeni filmde de pek çok isim yerini koruyor. Senarist Kevin Williamson ve yönetmen Wes Craven’in yanı sıra Neve Campbell, Courteney Cox ve David Arquette eski seriden aramızda kalanlar.
Harry Potter ve Ölüm Yadigarları Bölüm 1
J.K. Rowling’in bir cafe köşesinde sıkıntısından yazmaya başladığı Harry Potter, 7 kitaplık serisinin beyazperdeye uyarlanmasıyla seyirciye seyri yüksek fantastik bir dünya sunmuştu.
Şimdi ise bu 7 serilik dünyanın son bölümüne yaklaştık. Yönetmen koltuğunda yer alan David Yates, son kitabın uzunluğundan olacak ki filmi 2 parçaya bölmüş. Aslında bu serinin de dert yandığı bir noktaydı, kitaptaki olayların filme sığdırılamaması. Yates’te bunun farkına varıp olayları kırpmadan 2 parça halinde sinemaya taşımayı istemiş.
Harry Potter ve Ölüm Yadigarları diğer bölümlerden farklı olarak Hogwarts’ı mesken tutmuyor. 6. kitap Melez Prens’te, Snape’in Dumbledore’u öldürmesinin ardından hogwarts Voldemort’un eline geçer.
“Bu ayı çok ballı.” - Ayı Yogi 2010
Birazda animasyonlardan yazalım dedim ve son dönemde en gözde animasyon olan Yogi Bear, Türkçe adıyla Ayı Yogi’yi kaleme alıyorum.
Normalde hepimizin çocukluğunun unutulmaz karakterlerinden biridir Yogi. Haylaz, şapşal, piknik sepeti düşmanı, yeşil şapkalı, kravat kullanan bir ayıydı. Birde onun aksine akıllı, zeki ufak tefek dostu Bobo…
Warner Bros stüdyoları geçmiş ilgiyi geçte olsa fark etmiş olacaklar ki, Yogi’ye bir animasyon tarzında film çekmeye karar vermişler. Aslında çekim tarzı olarak Looney Tunes’in film versiyonuna benziyor. Aynı tarzda bir animasyon yapımı.Konu olarak ise çizgi filminden farkı yok. Birebir aynısı. Yogi, Jellystone Park’ın da piknik sepetlerini gizlice çalmaya çalışırken asıl sorun kapıda belirir.
New York’ta Beş Minare
Şarkıcılık koltuğundan yönetmenlik koltuğuna geçen Mahsun Kırmızıgül, gişedeki kariyerini adım adım yükselten bir isim. Beyaz Melek ve Güneşi Gördüm ile halkın beğenisini kazanmasının yanında, Güneşi Gördüm ile Oscar yolunda bir adım atmayı da ihmal etmedi. Her filminde toplumsal konuları irdeleyen Mahsun, son filmi New York’ta Beş Minare’de de yine gündemde olan din ve siyaset kavramlarını farklı kimlikler üzerinden işliyor.
Filmde kırmızı bültenle aranan dinci örgüt lideri Deccal’in ABD’de yakalanması ile başlayan yapım, Türkiye’den oraya 2 polisin gönderilmesi ile devam ediyor. Tüm örgütün eylemlerinin Deccal’e ait olduğunun düşünülmesi ABD polisi ve Türk polisinide bazı noktalarda birbirine düşürüyor.
Mahsun Kırmızıgül diğer filmlerinde olduğu gibi bu filmde de sadece kamera arkasında oturmakla kalmıyor, başrolde de yer alıyor. Bu sefer ona eşlik eden isim sinemaya adım atan yeni bir yüz, Mustafa Sandal.