15
Şub

Kimseye Söyleme - Tell No One

François Cluzet.. Yabancı gelmiyor ama kimdi bu adam, hangi filmlerini izledim ben diye düşündüm durdum film boyunca. En sonunda oynadığı filmlere bakınca “Intouchables – Can Dostum” filmini anında kestirdim gözüme. Hatırlamıştım çok çok iyi bir filmdi ve bu filmde de rolünün hakkını vermiş doğrusu.

Sanırım Cluzet sayesinde Fransız filmlerine merak sarmaya başlayacağım.. :)) Film, Harlan Coben‘in 2001 yılında yayınlanan ve 27 dilde 6 milyona yakın kopyası basılan “Tell No One” adlı romanının, başarılı yönetmen ve oyuncu olan Guillaume Canet tarafından sinemaya aktarılmıştır. Filmi izlemeye başladığınız zaman ilk 1 saat sizi acayip sıkacak ve olayları anlamadığınız gibi “Ne oluyor yahu ne yapıyor bu adamlar” diye düşüncelere dalacaksınız. Tam kapatacakken bir anda olaylar daha da heyecanlı oluyor ve sanki ilk 1 saat sizi sıkan bu film değilmiş gibi sizi filme bağlıyor.

Alexandre Beck, çocukluk aşkı ile evlenmiş ve gayet mutlu bir evliliği olan doktordu. Bir gece çift saldırıya uğruyor ve eşi Margot Beck ölür. Olayların gelişmesine bir anlam veremez ve uzun süre bu şoku üzerinden atamaz. Fakat Alexandre hayatına devam etmek zorundadır ve bunun için çaba gösterir. Aradan 8 yıl geçtikten sonra eşinin öldürüldüğü yerde yeni cesetler bulunur ve işler daha fazla karışır. Bunlarda yetmemiş gibi birde Alex’e gelen mail ve görüntüler kafasını dahada karıştırır. Gelen mailde eşinin görüntüleri yer alıyor ve olayı çözmek daha doğrusu eşini bulmak için çabalarken başına türlü türlü olaylar geliyor.

Filmin kurgusu o kadar iyi olmuş ki oyun üzerine oyun.. Hani bir tarafını çözseniz diğer tarafı elinizde kalıyor resmen işin içinden çıkamıyorsunuz. Fransız sinemasının en iyi filmlerinden biri olarak nitelendiriliyor. Açıkçası bir çok abd yapımı filminden de başarılı bir film olmuş. Konusunun farklılığı bir yana, olaylar o kadar iyi anlatılmış ki izleyiciye “Bu adamlar neyin kafasını yaşıyor” diye dedirtiyor resmen. Birde film müzikleri bu kadar mı iyi olur? Özellikle finalinde çalan parça on numara bi kapanış yapmış..

Ayrıca, Cesar ödüllerine 9 dalda aday olmuş ve “En iyi müzik, En iyi yönetmen, En iyi erkek oyuncu ve En iyi kurgu” olmak üzere 4 ödül kazanmıştır. Hala izlemek için neyi bekliyorsunuz?




Bunları İncelediniz mi?

Colin Clark gözünden Marilyn Monroe.. - Marilyn ile Bir Hafta

Simon Curtis’in yönetmen koltuğunda olduğu ‘Marilyn ile Bir Hafta’ filmi; bu kırılgan ve naif kadının görkemli hayatı hakkında fikir yürütebilmemiz için bizi onunla bir hafta geçirmeye götürüyor. Gerçek adı Norma … Devamını oku..

aska_sans_ver
“Her an her yerde.” - Aşka Şans Ver

Aşka şans ver! - Beau, bir söz yazarıdır. Mesleğinde genç ve yeni tanınmaya başlamıştır ve şöhret basamaklarını tırmanmaya başlamıştır. Her şarkı sözünde daha da şöhretleniyordur. Kelley Carter ise ünlü dönemlerini … Devamını oku..

INTERSTELLAR’DAN NELER BEKLİYORUZ?

Hiç kuşku yok ki, ister objektif bakın, ister sevin, ister nefret edin, Christopher Nolan 2000’li yıllardan itibaren sinema dünyasında kendi tarzını oluşturmuş, sinemaya imzasını atmayı başarabilmiş yönetmenlerden biri. Her filmi … Devamını oku..

© Copyright 2010-2015 Sinemayı Bloglamaya Hazır mısınız?. Tasarım: — Dream Theme.

Üye Girişi Valid XHTML 1.0 Transitional I Love You Wordpress