25
Ara

“Bırak da ringe çıkayım; hiç değilse bana kimin vurduğunu bilirim. ” - Cinderella Man

Filme çok uzun zaman önce denk gelmiş ve isminden dolayı olsa gerek hiç oyuncularına dahi bakmadan es geçmişim. Bugün ne izlesem diye düşünürken bu filme denk geldim. Birkaç yorum okuduktan sonra ve başrolünde oynadığını görünce vakit kaybetmeden izlemeye koyuldum. Biyografi filmleri hep dikkatimi çekmiştir. Fakat bu film daha bir güzel olmuş. Russell‘in oyunculuğundan mı yoksa konunun ilgi çekiciliğinden mi bilmiyorum ama kesinlikle izlenilmesi gereken bir film ortaya çıkmış.

1928 yılında şampiyonluğa doğru giden James J. Braddock‘u nakavt eden biri henüz olmamıştır ve kariyerinde gitgide yükselmeye başladıktan kısa bir süre sonra aldığı bir yenilgi sonrası yavaş yavaş kariyerinde çöküş yaşamıştır. 1929 yılında ABD dahil birçok ülkede yaşanan ekonomik kriz sonucunda işsizlik ve açlık her geçen gün artmaktadır. Braddock, ailesine bakabilmek için her gün iş almak için koşturuyor. Bazende antrenörü tarafından ayarlanan boks maçlarına çıkıyor. Fakat omuzlarındaki yükün artması ile formunu hepten kaybetmiş hatta lisansını da elinden almışlardır. 3 çocuğuna ve eşine bakmak için inancını kaybetmeden hayatına devam etmeye çalışıyor. İş bulmak gün geçtikçe zorlaştığı için birçok evin elektrikleri kesiliyor, marketlere borçlanıyorlar.

Tam her şey kötüye gidiyor derken antrenörü aniden çıkar gelir ve bir maç ayarladığının müjdesini verir. Kazandığı taktirde hiç değilse faturalarını ödeyebilir ve çocuklarının karnını bir iki günde olsa doyurabilecekti. Hiç tereddüt etmeden kabul eder ve ailesini açlığa mahkum etmemek için formunu yakalamaya çalışır. Zamanla çevresindeki arkadaşları, mahalledeki dostları da Braddock‘un arkasında durarak destek vermeye başlar. Bir boks maçı kazanmak demek, bir maçın ayarlanması hatta lisansını bile geri alması söz konusu olabilir.

Kendisine verilen ikinci ve belkide son şansı kaybetmeye niyeti yoktur ve yaşadıkları zorlu günlerin geçeceğine inanarak her gün daha fazla çalışmaya başlar. Hatta filmde gazeteciler ile konuştuğu sırada, bir gazeteci soru sorar ve devamında ise verdiği cevap aslında her şeyi anlatıyor.

-Bu sefer ne için dövüştüğümü biliyorum.
+Öylemi , neymiş o ?
- Süt

Artık kaybetmek yok ve her şey daha çok ciddi bir hal almıştır. Kendisine tanınan bu ikinci şansı tamamlamak hiçte kolay olmayacaktır. Braddock, finale kadar gelmiş ama bu sefer karşısında diğer rakiplerine göre daha zor hatta imkansız biri vardır. Max Baer, ringde dövüşürken kendisini kaybedip, iki boksörün ölümüne sebep olmuştur. Herkes korkulu bir şekilde final günü bekliyor.

İsminden dolayı es geçtiğimi söylemiştim en başta, fakat filmi izledikten sonra ne kadar anlamlı olduğunu da gördüm. Hala izlemeyenler varsa vakit kaybetmeden seyretmeye başlasınlar.. :))




Bunları İncelediniz mi?

MV5BNjkxMTc0MDc4N15BMl5BanBnXkFtZTgwODUyNTI1MDE@._V1_SX640_SY720_
FAZLA KONUŞULMUŞ, FAZLA SÜSLÜ BİR FİLM: AMERICAN HUSTLE

Görkemli bir oyuncu kadrosu, süslenmiş bir prodüksiyon, David O. Russell usulü tipik bir Hollywood örneği: American Hustle Altın Küre’de En iyi Müzikal/Komedi, En iyi kadın oyuncu ve En iyi yardımcı … Devamını oku..

gran_torino
Bir adamı en çok kovalayan şeyler, emredilmeden yaptıklarıdır.

Yönetmenlik, yapımcılık, oyunculuk birde bunlarda yetmezmiş gibi film müziklerini bestelemek herkesin harcı değil sanırım. Bunu kusursuz şekilde başarabilen tek isim Clint Eastwood. Yaş ilerledikçe sanki daha da bağlanıyor bu sektöre … Devamını oku..

74548_gal
“Çığlık atmaktan korkma..”

90 ların o durgun korkudan uzak sinema anlayışını Kevin Williamson yok etmişti. Çığlık filmi ile ortaya attığı 80’li yılların korku filmlerine benzer yeni seriyle 90’lı yılların gençliğini korkutmayı başardı. Çığlık, … Devamını oku..

© Copyright 2010-2014 Sinemayı Bloglamaya Hazır mısınız?. Tasarım: — Dream Theme.

Üye Girişi Valid XHTML 1.0 Transitional I Love You Wordpress