Bulunduğunuz Kategori: Dram
“Ölmenin binbir çeşit yolu var. Ama önemli olan yaşamanın yolunu bulmak.” - The Brave One
Kendi adalet sistemini kendin kur.. Bu mantık ile birçok intikam filmi çekildi. Çok azı “vay be güzelmiş..” dedirtti. Bana göre bu filmde onlar arasında rahatlıkla yerini alır. Sanırım Jodie Foster ve Terrence Howard‘ın bunda etkisi çok fazla. :)
Erica Bain, sokağı radyoya taşıyan bir radyo programcısıdır.. Herkesin kendi aleminde olduğu bir şehirde, sokaktaki hikayeleri derleyerek dinleyicileriyle paylaşmaktadır. Bir akşam erkek arkadaşıyla, köpeklerini gezdirirken saldırıya uğrarlar ve erkek arkadaşını kaybeder. Biranda hayatı altüst olmuştur ve kendini bir süre eve kapatır. Fakat yaşadığı şeyler zamanla kendisi değiştirecek ve bambaşka birisi haline gelecektir. Kendilerine saldıran kişiler yakalandı mı? Bir gelişme var mı diye devamlı karakola gider fakat ne yazık ki her zaman eli boş döner.
UMUT VEREN BİR FİLM: DISCONNECT
Bu yazı ayrıntılı bir film inceleme yazısından çok methiye düzme yazısıdır diyebilirim öncelikle.
Disconnect…
Üç farklı hikaye, bir mesaj, orijinal bir işleyiş.
“Hissiz olmak, kolaydır. Bir şeyi önemsemek ise cesaret ve ahlak ister.” - Detachment
Jason Statham için nasıl aksiyon filmlerinin aranan kanı diyorsak bence Adrien Brody içinde dram, psikoloji türünün aranan ismi.. Bir insana psikolojik filmler bu kadar mı yakışır? Bu kadar mı sorunsuz şekilde rolünü canlandırır. Pardon yaşar desek daha doğru olacak sanırım. :)) Filmi izledikten sonra bu söylediğime hak vereceksiniz.
Bir öğretmen için en zor kısım sanırım sorumluluk sahibi olmayan, kendi başına buyruk öğrencilere bir şeyleri öğretme çabasıdır. Çünkü ne kadar onlara yaklaşmaya çalışsanızda onlar sizden hep uzakta duracaktır. Bunun en büyük nedeni ise bugüne kadar bir hata ile seçtikleri hayat yüzünden hep yalnız bırakılmaları, hor görülmeleri olsa gerek. Bence bir öğretmen için bu tür öğrencilerin başarılı olması daha önemlidir. Bir okul düşünün, tüm sorunlu öğrencilerin bulunduğu. Öğretmenlerin derse endişe ile girdiklerini, zaman zaman öğrenciler tarafından tehdit edildiğini. Böyle bir ortamda ne öğrenciler mutludur ne de öğretmenler.
“Arkadaşlarımı görünüşlerine, düşmanlarımı zekalarına göre seçerim. Sen benim arkadaşım olmak için fazla akıllısın.”
Gene film izlemeyeli baya zaman geçmişti ve ne izlesem diye düşünürken Twitter’dan “Nuovo Cinema Paradiso” önerisi gelince son günlerde eski filmlere merakım arttığı için başka bir film bakmadan seyretmeye koyuldum.
Film sizi daha ilk dakikalarında içine alabiliyor ve Toto’nun afacanlığı ayrı bir renk katıyor filme. Cinema Paradiso, kasabanın tek eğlencesidir ve salonun tamamı dolu bir şekilde filmleri oynatmaktadır. Toto’nun sinemaya ayrı bir merakı vardır ve sinemanın Makinisti Alfredo ile arkadaş olmaya çabalıyor. Çoğu kez Toto’ya bağırıp çağırsada aslında pek bi babacan insandır Alfredo. Birçok kez Toto’nun yaptıklarının bir şekilde üzerini örterek annesi ile arasının bozulmamasını sağlamıştır. Zamanla Alfredo ve Toto’nun arasında samimi bir bağ oluşur. Alfredo, tüm bildiklerini Toto’ya anlatır ve zamanla sinemaya olan tutkusu daha fazla artmaktadır.
“Silah bendim ama katil ben değildim.” - Murder in the first (1995)
Alcatraz.. 1861 - 1963 yılları arasında Amerika’nın en ünlü hapishanelerinden biriydi. Fakat hapishanenin bu üne kavuşmasının sebebi, mahkumlara yapılan işkencelerdir ve bu hapishaneyi konu alan birçok film yapılmıştır. Bunların arasında bana göre en başarılısı ise bu filmdir. Kevin Bacon, Christian Slater ve Gary Oldman‘ın muhteşem performanslarıyla film daha bir değerli hale geliyor. Özellikle Kevin Bacon karakteri o kadar iyi yansıtmış ki sırf bu oyuncu için bile izlenebilir bu film..
Henri Young, kız kardeşini doyurmak için bir postaneden 5 dolar çalıyor ve yakalanınca Alcatraz’a gönderiliyor. Burada arkadaşlarıyla birlikte kaçma planı yapıyor fakat bir arkadaşının kendini ihbar etmesi ile yakalanarak müdürün isteği ile 3 yıl hücre cezasına çarptırılıyor. Normalde 19 günden fazla burada mahkumların yasal olarak bulunmaması gerekiyor