10
Kas

İster kum tanesi olsun, ister kaya.. İkisi de aynı şekilde batar suya..

Son zamanlarda bir merak sardım bu Kore yapımı filmlere. Bidusun‘un önerisi ile bu akşam Oldboy filmini seyrettim.

Filme nasıl giriş yapacağımı bilemedim.. İzlediğiniz tüm intikam filmlerini unutun bir kere. Senarist sınırları baya bir zorlamış. Sonunda insan tuhaf oluyor ya. Her ne kadar filmde olsa olayları sindiremiyor. Bir insandan da böyle intikam alınmaz ki ama arkadaş ya..

Neyse neyse spoiler vermeden ben konuya geçiş yapayım.. Eşi ve çocuğu ile kendi halinde bir hayat süren Oh Dae-su, bir gün zıvanadan çıkana kadar içmiştir. Bu güzel kafası ile eve giderken, yolda kaçırılıyor ve bir odaya hapsediliyor. Kendisine hiç bir şekilde açıklama yapılmıyor. Dışarısı ile tek iletişimi televizyondur. Artık yavaş yavaş delirmeye başlıyor haliyle. Gene bir gün tv seyrederken eşinin öldürüldüğü haberi ile karşılaşıyor ve katil olarak kendisi gösterilmiş. Bir türlü sebebini anlayamıyor. Bunu ona kimin yaptığını bulamıyor. 15 yıl geçtikten sonra aniden birden salınıveriyor. Sen gel bir adamı 15 yıl boyunca hapset, sonrada hiç bir açıklama yapmadan bırak gitsin. Eşinin ölümünün üzerinden 15 yıl geçmiş fakat Oh Dae-su o süre içerisinde bir odada tutulduğu için dava düşmüştür. Artık tek bir amacı vardır..

Ona bunu kim yaptığını bulmak ve sebebini öğrenmek. Ama konunun farklılığı bir tarafa kurgusu o kadar ince düşünülmüş ki. Sonuna dair hiç bir şekilde tahmin yürütemiyorsunuz ve hatta yok artık o kadar da olmaz dediğiniz bir şekilde olayları bağlıyorlar. Uyarımı da yapayım.. :)) Ailecek bir film izlemeye karar verdiyseniz bu film doğru seçim değildir.




Bunları İncelediniz mi?

gran_torino
Bir adamı en çok kovalayan şeyler, emredilmeden yaptıklarıdır.

Yönetmenlik, yapımcılık, oyunculuk birde bunlarda yetmezmiş gibi film müziklerini bestelemek herkesin harcı değil sanırım. Bunu kusursuz şekilde başarabilen tek isim Clint Eastwood. Yaş ilerledikçe sanki daha da bağlanıyor bu sektöre … Devamını oku..

martrys
”Bir kurban yaratmak çok kolaydır genç bayan.” The Martrys

İzlediğim en enteresan filmlerdendi diyebilirim… Öyle ki bana göre üç kısımdan oluşan bu filmi anlatmak gerçekten çok zor. Bir Fransız filmine yakışır üslubuyla farklı bir akışı var denilebilir. 1970’ler… Lucia … Devamını oku..

photo-Le-Gamin-au-velo
“Cyril bisikletse, Samantha o bisikletin çamurluğudur.” - Bisikletli Çocuk

Son birkaç aydır siteyi baya bir boşladık. Aslında bir filmi izledikten sonra, hemen onu siteye eklemediğim zaman aklımdan çıkıyor. O yüzden artık filmi izler izlemez yazmaya başlayacağım. :) Neyse neyse, … Devamını oku..

© Copyright 2010-2014 Sinemayı Bloglamaya Hazır mısınız?. Tasarım: — Dream Theme.

Üye Girişi Valid XHTML 1.0 Transitional I Love You Wordpress