10
Oca

”Yaşamak ya da ölmek için iyi ya da kötü bir sebep yoktur.”

Bir tavsiye üzerine film dikkatimi çekti ve izlemeye başladım. Aslında izlemeye karar vermemdeki en büyük etken oyuncu kadrosunda Tom Cruise ve Jason Statham olmasıydı fakat Jason sadece ilk sahnede 15, 20 saniyelik yer alıyor. Kapatıp kapatmamak arasında kararsız kaldım ama yavaş yavaş film kendini izletmeye başlıyor.

Özellikle filmin replikleri çok hoşuma gitti. Kaçırmamanızı, sahne atlamamanızı tavsiye ederim. Ayrıca çok kişi beğenmemiş olsada Jamie Foxx rolün hakkını vermiş. Açıkçası böyle bir performans beklemiyordum filmi Tom Cruise kurtarır diyordum ama ikisinin payı büyük..

Neyse biz filmimize dönelim :)) Los Angeles‘ta taksicilik yapan Max’in hayatı bir anda taksiye aldığı müşteri sayesinde değişir. Vincent, Los Angeles‘a bir görev için gelmiş ve gece boyu sürecek olan işi için ise Max ile anlaşmıştır. Kendisine gece boyunca şoförlük yapacaktır. Fakat olaylar hiç beklenildiği gibi gelişmez ve Vincent’in katil olduğunu öğrenir. Ondan kurtulmak istesede bunda başarılı olamaz ve zorunlu olarak o tehlikenin içine kendisine girmiştir.

Bir yanda, yüz milyonlarca yıldızdan oluşan milyonlarca galaksi var… Bir yanda da bir göz kırpışı kadar ufak, küçücük bir nokta. O, biziz. Boşlukta kaybolmuşuz.

Vincent, her engeli kaldırarak listesinde yer alan kişileri öldürmeye devam eder. Max için işler daha bir karışık hal alacaktır. Yeni tanıştığı ve hoşlandığı kişinin Vincent‘in listesinde olduğunu öğrenince işler daha bir zorlaşacak. Sonuçta uzun yıllardır dürüst bir şekilde işini yapan taksicidir. Eline hiç silah almamış ve açıkçası zaman zamanda tüm bu olayların ortasında olduğu için haliyle korkmaya başlıyor.

Bir yanda peşinde FBI diğer yanda eli kanlı olan bir katil. Max, tüm bunlara rağmen arkadaşını kurtarabilecek mi? Tüm bunların cevabı filmde yer alıyor.. :D

Film öyle çok fazla içerisinde aksiyon barındırmıyor ama oyuncuların performanslarından dolayı kendini izlettiriyor. İkilinin arasında geçen diyaloglar ise daha bi keyifle izlettiriyor kendini. Yazıya filmden güzel bir replik ile son veriyor ve filmi izlemenizi tavsiye ediyorum. :)

Bir gece uyanıp, hiç olmadığını keşfedeceksin. Yani her şey senin etrafında dönüyor. Asla olmayacak. Aniden yaşlanacaksın. Olmadı. Olmayacak da, çünkü bunu asla yapmayacaktın zaten. Onu anılarına gömüp, televizyon koltuğuna gömülecek. Geri kalan hayatını günlük TV tarafından uyuşturularak geçireceksin.




Bunları İncelediniz mi?

martrys
”Bir kurban yaratmak çok kolaydır genç bayan.” The Martrys

İzlediğim en enteresan filmlerdendi diyebilirim… Öyle ki bana göre üç kısımdan oluşan bu filmi anlatmak gerçekten çok zor. Bir Fransız filmine yakışır üslubuyla farklı bir akışı var denilebilir. 1970’ler… Lucia … Devamını oku..

october-sky-ekim-dusu
”Maden geleceğimiz olamaz”- October Sky(1999)

Yeraltına, madenlere inerken uçsuz gökyüzüne bakmak, Sputnik’in geçişini izlemek ve başarmaya inanmak. Batı Virgina, Coalwood. Tek geçim kaynağı maden ocakları olan ve bütün erkek çocuklarının madenciliğe yönlendirildiği bir kasaba. Bu … Devamını oku..

Battle-of-the-Year
“Düşünme tarzını değiştirirsen, hayatını da değiştirirsin.”

“Düşünceni değiştirirsen, kendini de değiştirirsin.” Filmin ilk fragmanı çıktığı zaman tüm herkes Step Up serisi ile kıyaslamaya başladı ve vizyona girdiği anda da bu kıyaslama yapılarak filme not verildi. Filmi … Devamını oku..

© Copyright 2010-2014 Sinemayı Bloglamaya Hazır mısınız?. Tasarım: — Dream Theme.

Üye Girişi Valid XHTML 1.0 Transitional I Love You Wordpress