Monthly Archives: Şubat 2013
Ellerinden alırsın ve onlara neye sahip olduklarını gösterirsin. - Following
Christopher Nolan… Filmlerinde sizi öyle bir etkisi altına alıyor ki kolay kolay sahneleri unutmuyor ve bazı şaşırtmalı final sahnelerinde ise “Acaba ne oldu?” diye beyin fırtınası yapmaya başlıyorsunuz. Bugüne kadar bir çok filmini seyrettim ve geçen gün film listesine baktığım zaman 1998 yapımı Takip filmine rastladım.
Konusuna falan hiç bakmadan seyretmeye başladım. Sonuçta yönetmen ve senarist Christopher Nolan.. Hangi filmi kötü olabilir ki?? :)) Konuya geçmeden önce filmi izledikten sonra biraz araştırma yaptım ve biraz bilgi vereyim size. C. Nolan’ın ilk uzun metrajlı filmidir. Ellerinde çok fazla bütçe olmadığı için Nolan tasarruf yaparak tanınmış oyuncular yerine eş, dost ve akrabalarını oynatmış filmde. İzlediğiniz zaman oyuncuların performanslarından çok kurgusu sizi filme çekiyor. Açıkçası böyle bir film beklemiyordum ben. Sonuçta ilk filmi eksiklerle doludur diye düşünüyordum ama Nolan’ın zekası filmi kurtarmış. :))
3. Uluslararası Engelsiz Film Festivali Kısa Film Yarışması Ödülleri Belli Oldu
Birkaç ay önce tanıtımını yaptığımız 3. Uluslararası Engelsiz film festivali kısa film yarışmasının ödülleri belli olmuş. Bugün gerekli bilgilendirmeyi mail ile yaptılar ve içeriğini aynen aktarıyorum.
Mind The AD İstanbul tarafından düzenlenen 3. Uluslararası Engelsiz Film Festivali’nin bu yılki kısa film yarışmasının başvuruları başladı.
Büyük güç, büyük sorumluluklar getirir. - Kung Fu Sokağı
Çin, Hongkong yapımı filmleri çok fazla olmasada ilgimi çekenleri izlemeye çalışıyorum. Hep aynı yapımları izlemek insanı sıkıyor yavaştan farklı yapımları da seyretmek lazım. :)) Az öncede eğlenceli bir Çin filmi seyrettim. Filmle ilgili ne desem bilemedim. Saçmalıklar, abartılar çok fazla ama kapatmadan 1.30 saat kadar filmi izledim. Hani izlettiriyor kendini. Ayrıca seyrederken bizim Malkoçoğlu filmlerini anımsadım nedense. 1 tane Kung Fu ustasına 50′ye yakın adam düşüyor.
Değişik Kung Fu tekniklerini kullanarak adamları öldürüyorlar falan.. Çok eskilerde Çin’de polisten bile daha çok sesi çıkan çeteler oluşturulmuştur. Bunlardan en büyüğü Balta çetesi, bir çok zengin mahalleyi kontrolü altına almıştır. Gene bir gün bir mahalleyi baskına giderler fakat hiçte beklemedikleri bir tepkiyle karşılaşırlar. Mahallede bulunan Kung Fu ustaları oradaki insanları korumak için kendilerini ön plana atarak çete ile dövüşerek onları bir güzel hezimete uğratıyorlar.
“Genç ölmek için fazla yaşlıyım.” - Django Unchained
Filmin kadrosunu gördüğüm zaman izleyip izlememek konusunda kararsız kalmış ve bir süreliğine ertelemiştim. Bu düşünceye sahip olmamdaki en büyük etken ise; günümüzde yapımcıların, yönetmenlerin zengin kadro ile yola çıkıp izleyicinin beklentisini karşılayamadığından kaynaklanıyor sanırım. Fakat Tarantino, seçmiş olduğu her oyuncuyu rolüne tam oturtabilen başarılı bir yönetmen. Hatta oyuncuların bir çoğu Tarantino filmlerinden ödüller ile geri döndüğü de bir gerçek.
Son günlerde “Ne izlesem?” sorusu ile boğuşurken en çok karşıma çıkan filmdi ve artık dayanamayarak geçte olsa filmi izlemeye koyuldum. Western filmleri pek ilgimi çekmesede bu filmi izledikten sonra takip edebileceğim bir tür haline geldi. Tarantino‘nun hemen hemen her filminde intikam duygusunu aşırı kanlı bir şekilde bizlere yansıtıyor ve süresi uzun olmasına rağmen hiç sıkmadan izletebiliyor kendini film.
Michael Mann Sinemaya Dönüyor
Johnny Depp, Christian Bale ve Marion Cotillard’lı “Public Enemies”ten sonra film çekmeyen, bu süre zarfında sadece “Luck” dizisinin pilot bölümünü kotaran usta yönetmen Michael Mann dört yıllık suskunluğuna nokta koyacak gibi. Bu girişle başlayan bir kaç haber yapmıştık son iki senede. Mann bir ara dünya savaşı zamanında fotoğraflar çeken Robert Capa’nın hayatını anlatan bir film çekeceğini açıklamış ama sonra proje rafa kaldırılmıştı.
Daha sonra Mann’in adı “Go Like Hell”, “Big Tuna” gibi projelerle de anıldı ama Mann bir türlü kameranın arkasına geçmedi. Mann’in yöneteceği söylenen yeni filmin ismi açıklanmadı.