Kendi adalet sistemini kendin kur.. Bu mantık ile birçok intikam filmi çekildi. Çok azı “vay be güzelmiş..” dedirtti. Bana göre bu filmde onlar arasında rahatlıkla yerini alır. Sanırım Jodie Foster ve Terrence Howard‘ın bunda etkisi çok fazla. :)
Erica Bain, sokağı radyoya taşıyan bir radyo programcısıdır.. Herkesin kendi aleminde olduğu bir şehirde, sokaktaki hikayeleri derleyerek dinleyicileriyle paylaşmaktadır. Bir akşam erkek arkadaşıyla, köpeklerini gezdirirken saldırıya uğrarlar ve erkek arkadaşını kaybeder. Biranda hayatı altüst olmuştur ve kendini bir süre eve kapatır. Fakat yaşadığı şeyler zamanla kendisi değiştirecek ve bambaşka birisi haline gelecektir. Kendilerine saldıran kişiler yakalandı mı? Bir gelişme var mı diye devamlı karakola gider fakat ne yazık ki her zaman eli boş döner.
E hal böyle olunca klasikleşmiş olan “kendi adaletini kendin kur..” sistemi devreye girer ve bilinçsiz bir şekilde bir silah satın alır. Kim bilir.. Belki de tekrar böyle bir saldırıyla karışma düşüncesiyle kendini korumak için satın almıştır. Fakat zamanla içerisinde biriktirdiği intikam duygusu artacak ve suçluları tek tek öldürmeye başlayacak. Tabii bu intikam, erkek arkadaşını öldüren kişileri bulup öldürene kadar devam edecektir.
Filmi izlerken Erica’nın yaşadığı çöküntüyü hissedebiliyorsunuz. Bir kez daha Jodie Foster oyunculuğu ile hayran bıraktırıyor. Bu kadının hiç kötü filmi yok mu yahu? Varsa eğer söyleyin de izleyelim. :)) Filmi izlerken bazen kendinizi “acaba ben olsam ne yapardım?” sorsunu sorarken bulabilirsiniz. Hatta filmle ilgili yorumları okurken birçok kişi Erica’nın yerine kendini koymaya çalışmış. Yapmayın, düşünmeyin öyle şeyler yahu film bu film.. :D Her neyse.. İntikam türü filmleri seviyorsanız eğer bu film tam size göre, tavsiyemdir izleyiniz. :))