Uzaydan yeryüzünün renklerini izlemek.. hem de radyoda çalan güzel şarkılarla, sessiz ve huzurlu..
2013 Venedik Film Festivali’nde “Future Film Festival Dijital” ödülüne layık görülen film Alfonso Cuaron yönetmenliğinde, sanatsal sinematografinin nasıl ifade edileceğini başarılı bir şekilde bizlere gösteriyor. Yönetmen Cuaron’ un tek planda çektiği filmde Sandra Bullock (Ryan Stone) ve George Clooney (Matt Kowalsky) başrollerde izliyoruz. Bu ikiliyi bir nevi hayatta kalma filmi olan Gravity’ de seyretmekte apayrı bir deneyim oldu.
Uzay boşluğunda geçen 91 dakikayı özel kılan Alfonso Cuaron ve görüntü yönetmeni Emmanuel Lubezki’ nin (“Children of Men” filminde de beraber çalışmışlardı) cesareti ve başarısıdır. Özellikle Kubrick’ in Space Odyssey filmini hatırladığımızda, dijital teknolojinin daha ne kadar ilerleyebileceğini ve senaryo derinliği olmadan, bir filmin nasıl başarılı olabileceğini de gördük. Aksiyon ve adrenalinin tavan yaptığı sahnelerde gerilim müziği ve efektler yerine farklı tekniklerin kullanılması bu filmi gerçekten özel kılıyor.
Filme gitmeden önce; sonuçta bir çeşit uzayda geçen bilim kurgu diyerek saf aksiyon ve yüksek tempo beklentisine girmemek gerek. Artık Hollywood klişesi olmuş ABD propagandası bana çok rahatsızlık vermemekle beraber büyük resimde beni hiç yormayan zaman zaman heyecanlanıp genel anlamda huzur bulduğum bir film oldu. Bu yenilikçi filmlerin; hatalarından ziyade ne kadar farklı olduğu ve sinemaya bakış açılarımızı ne kadar farklılaştırdığını tartışmamız en doğrusu sanırım.
Sonuç olarak, Cuaron; bu kadar basit bir senaryoyu, seyirciyi hiç sıkmadan keyifle ve sürükleyici bir şekilde perdeye aktarmakta başarılı olmuştur. Gravity’ nin kesinlikle görülmeye değer bir film olduğunu düşünüyorum.
Ve işte o yanıt : “sessizlik .”
Yazan: Kartal Uğuroğlu