Geçen gün ne izlesem diye twitter’da dolaşırken filmin afişiyle karşılaşmam ile dikkatimi çekmesi bir oldu. Filmle ilgili okuduğum tek yorum en iyi belgesel ödül almış olmasıydı ve bu tarzda filmleri sevdiğim için vakit kaybetmeden filmi izlemeye koyuldum.
Film bittikten sonra ise “vay be.. ne insanlar varmış.” dedirtti doğrusu. :) Rodriguez, birçok gece kulüplerinde sahneye almış ve kendisini keşfeden yapımcılar sayesinde 2 albüm çıkarmış fakat çok yetenekli bir sanatçı olmasına rağmen maalesef bu sektörde başarılı olamamıştır. Hatta kendi ülkesinde ismini duyan ve plaklarını satın alan çok az kişi vardır. Tuhaftır, kendi ülkesinde başarısız olan bir insanın başka bir ülkede bir anda parlaması ve kendisinin de bundan haberi olmaması…
Güney Afrika 1970’lerde birçok ülkenin yaptırımlarıyla karşı karşıyaydı. Yabancı sanatçıların ülkede konser vermesi pek mümkün değildi. Ülkeye bir şekilde giren Rodriguez albümleri sayesinde o dönem ki müzisyenlerin, halkın bir şeyleri fark etmesini sağlamıştır. Kendi ülkesinde tanınmayan fakat Güney Afrika’da yarım milyondan fazla albüm satmış ve her evde mutlaka plakları bulunan bir sanatçıdır. Asıl işin tuhaf kısmı, herkes Rodriguez şarkılarını biliyor ve ezbere eşlik ediyorlardı. Ama Rodriguez kimdir? sorusuna cevabı olan kimse yoktur. Hakkında çeşitli intihar iddiaları ortaya atılmıştır. “Rodriguez nasıl öldü?” sorusu ile sanatçıyı araştırmaya başlayan birisi tüm her şeyi inceleyerek bu soruya cevap bulmaya çalışırken hiç beklenmedik bir şey meydana gelir ve aslında Rodriguez’in yaşadığı ortaya çıkar.
Çok değişik ve ilgi çekici bir hayat hikayesi. Başlarda biraz sıkıyor fakat Rodriguez’in kim olduğunu, tanıyanların hayatlarındaki etkilerini atlatmaya başlayınca film bir anda ilginizi çekmeye başlıyor. Film bittikten sonra ister istemez direk youtube girerek şarkıları tekrar dinlemeye başlıyoruz. Belgeselleri sevenler için kaçırılmayacak bir yapım olmuş. İzleyin, izlettirin. :))