Yearly Archives: 2014

18
Tem

VİZYON GÜNLÜĞÜ: ”THE PURGE: ANARCHY”

Geçtiğimiz yıl vizyona giren The Purge; geleceğin distopik Amerikasında, yılda bir gün boyunca tüm suçların ortadan kalktığı, sokakların tekinsiz bir ortama dönüştüğü zaman dilimini korunaklı evlerinde güvende olduklarını düşünen bir ailenin gözünden anlatıyordu.

14
Tem

”Ve onlar kendi saflarını yüceltmek için yeryüzüne indiler” Borgman

Bu haftanın kara mizaha da göndermeler sunan gerilim filmi olarak tanımlayabileceğimiz ”Borgman” ülkemizde ”Bela” adıyla vizyona girdi.

2013 yılında oldukça uzun bir aradan sonra Cannes Film Festivali’nde temsil edilen ilk Hollanda yapımı olan ve ülkesinin Oscar aday adayı da olan film, Hollanda sinemasının tanınmış isimlerinden Alex Van Warmerdam’ın 8. uzun metraj filmi olarak karşımıza çıkıyor.

11
Tem

Pedalın Kalbi Zeytinli Rock Festivali’nde Müzik İçin Çarpıyor..

Normalde sitede izlediğim filmleri kendimce yorumlamaya çalışıyorum ve sinema dışına çıkmamam gerekiyor. Ama bugün mail adresime gelen bir basın bülteniyle bu organizasyon ile tanıştım ve hoşuma gitti. Aslında film gösterimleri de olacağı için sinemayı seven arkadaşları da ilgilendiriyor sanki. :))) Gelen basın bültenini aynen paylaşıyorum. Belki katılmak isteyen arkadaşlar olabilir.

9
Tem

“Doğmakla meşgul olmayan, ölmekle meşguldür.” - Bir Çeşit Komik Hikaye

Uzun zaman olmuştu Zach Galifianakis’in filmlerinden birini izlemeyeli. Nedendir bilinmez ama bir türlü ısınamadım kendisine biraz itici geliyor fakat bu düşüncemi bu filmle birlikte tamamen yıktı ve en kısa zamanda tüm filmlerini izleme hissiyat doğurdu. :) Komedi türünde görmeye alışık olduğumuz Zach aslında her daldan çalabilecek birisiymiş meğerse.. :)

Craig, okul yüzünden baya bir stress yapmış ve zaman zaman intiharı dahi düşünmüştür. Ailesinin tüm çabalarına (kime göre?) rağmen başarılı olmamışlar ve en sonunda Craig hastaneye gidip bir doktordan yardım almayı düşünür. Bir anda kendini hastanenin psikiyatr bölümünde bulur. Çocuk bölümü tadilatta olduğu için yetişkinlerle aynı bölümde kalır ve burada ağır hastalarda bulunmakta. Böyle bir ortam kendisine ne denli yarayacaktır?

19
Haz

“Yabancılar Kuzey’e gelince iki kere ağlar. Biri gelirken, diğeri ise giderken..” - Bienvenue chez les Ch’tis

Son zamanlarda izlediğim ve komedinin hakkını veren nadir filmlerden biri olsa gerek. Fakat komedi filmlerinin en büyük sıkıntısı sanırım izleyici kendinden bir şeyler bulmaya çalışması olsa gerek ki bu da genelde filmden keyif almamaya neden oluyor. Aslında akışına bıraksak, beklentiye girmeden izlesekk izlenilen filmden bir hayli keyif almakta mümkün. :)) Şunu da dipnot olarak eklemekte yarar var, film Fransa’da en çok izlenenler listesinde ilk sırada yer alıyor. O yüzden bir şans vermek gerek sanki.. Postane müdürü olan Abrams, eşinin daha mutlu bir hayat yaşaması için onun istediği yere Kuzey’e tayin olabilmek için kırk takla atıyor desek yalan olmaz.. :)) Engelli kadrosundan yararlanmak için engelli rolü yaparak (!) Kuzey’e tayinini çıkarır. Fakat yalancının mumu yatsıya kadar yanar hesabı çok geçmeden durum ortaya çıkar ve bunun sonucunda Güney’e sürülür..

© Copyright 2010-2014 Sinemayı Bloglamaya Hazır mısınız?. Tasarım: — Dream Theme.

Üye Girişi Valid XHTML 1.0 Transitional I Love You Wordpress