1999 yapımı film ama ben daha bugün izleyebildim. Ara ara tempo yavaşlasada çok hoşuma gitti film nedense. Oyuncuların performansı resmen kilitledi beni ekrana. Hatta sanki o anlara hastaneden tanık oluyormuşsunuz gibi hissedebilirsiniz. Angelina Jolie bence, kariyerindeki en kral oyunculuğu sergilemiş. Yardımcı oyuncu olmasına rağmen, daha fazla dikkat çekmiş ve ödülleri toplamış.. Gene çok fazla lafı dolaştırmadan ben konuya geçiş yapayım direk. :)
Susanna, fazla miktarda aspirin alarak intihar eder ve hastaneye erken yetiştirilmesiyle kurtulur. Bu durumdan endişe eden ailesi, kendisini tedavi olması için hastaneye yatırmaya karar vermiştir. Kendisi her nekadar hasta olmadığını savunsada, doktorlar borderline (Sınır çizgisi) kişilik bozukluğu tanısı koymuşlardır. Tedavisi 18 ay sürecektir. Hala nelerin olduğunu anlayamamıştır ve olayları çözebilmek, kendini tanıyabilmesi için uzunca bir süre vardır önünde. Devamlı düşündüğü şey “ben burada kalmalı mıyım? Yoksa gitmeli mi?” Akıl hastanesinde yatan birçok insan sanırım kendini bu şekilde ilk başlarda sorgulamaya başlıyor fakat o hastaneden çıkabilmeleri için tedaviye olumlu sonuç vermeleri gerekmekte. Bunun içinde sanırım bazı şeyleri kabullenmek gerekiyor.
-Çünkü sen zaten öldün Lisa, ölsen kimse aldırmaz Lisa, çünkü sen çoktan ölmüşsün, senin kalbin buz kesmiş, o yüzden buraya dönüyorsun sen özgür değilsin yaşamak için buraya ihtiyacın var bu çok acı…
Acaba kendilerine çok fazla zarar vermeden bu tedavi sürecine olumlu cevap verebilecekler mi? Filmi izlerken kendinizi sanki o ortamda hissediyorsunuz. Zaman zaman hayatınızı sorgulamaya bile başlıyorsunuz.. Hatta akıl hastanesi ortamının ne kadar keyifli olabileceğini bile görüyoruz. :D
Filmin senaryosunun, oyuncuların performansı çok iyi olmasına rağmen sanki bir şeyler eksikti filmde.. Ama siz genede izleyin bu filmi hatta Angelina Jolie için bile izlenir. :)
Güzel olmuş daha nice yazılarını bekliyoruz :teo: