29
Haz

“Ünlü ve meşhur olmak, düşünce tarzını değiştirmez. Sanatını kötüleştirmez. Bunu ancak sen yapabilirsin.” - Danny Collins

Gene filmlerle aramızda baya bir mesafe açılmışken “Dur bugün bir film izleyeyim, ama ne?” sorusunu kendime yöneltmemle Danny Collins filminle karşılaşmam bir oldu. E Al Pacino’da oyuncu kadrosunda yer alıyorsa bize düşen şey, sorgusuz sualsiz o filmi izlemektir. Oynuyorsa vardır bir bildiği.. :)

Danny Collins, henüz müzik piyasasına yeni atıldığı dönemde geleceğin yıldızı olacağından habersiz :) bir şekilde röportaj verir. Bu röportaj esnasında sıkça John Lennon hayranlığı ön plana çıkar. Başarılı bir şekilde zirveye doğru tırmanır, paranın ve şöhretin yanında getirdiği şeylerden biri de alkol ve uyuşturucu olsa gerek sanırım. Yaşının ilerlemesi asla onu bu hızlı yaşam biçiminden alıkoymamıştır. Fakat doğum gününde alacağı bir hediye ile tüm hayatını değiştirecektir. Hayranı olduğunuz hatta idol olarak gördüğünüz bir kişinin size mektup yazdığını söyleseler? Muhtemelen “he he” der geçeriz üzerinde bile durmayız. :) Collins’in vermiş olduğu ilk röportajda söylediği bazı şeyler John Lennon’un dikkatini çekmiş ve daha yolun başında olan genç bir sanatçıya bir mektup yazar ve gönderir. Bu mektup sahibine 40 yıl sonra bir doğum gününde hediye olarak ulaşır.

Collins artık söz yazmayı bırakmış, kendisine verilen şarkıları en iyi performansıyla dinleyicilerine aktaran bir sanatçıya dönmüştür. Aradan geçen uzun yıllar sonra eline ulaşan bu mektup ile kendini sorgulamaya, hayatını gözden geçirmeye başlar.. Para, şöhret, hatunlar.. Müzik dünyasına doğru yola çıkarken inandığı, hedeflediği şeyler bunlar mıydı acaba? Bu mektup ile hayatını değiştirmeye başlamıştır ve turneye ara vererek, kendisini aldatan genç sevgilisinden de ayrılarak yeni bir sayfa açmak için şehirden ayrılır..

Bugüne kadar hiç tanımadığı oğlunun evine yakın bir otelde kalmaya başlar. Bugüne kadar seni aramayan, düğününe gelmeyen ve hatta torununu dahi ziyaret etmeyen bir babaya kızgın olmak olası bir durumdur sanırım. Tüm bunları göze alarak Danny oğlu hayatınını düzene sokmaya çalışır. Al Pacino’nun canlandırdığı Danny Collins, Steve Tilston’un hayatından esinlenmiştir. Fakat film ve hayat hikayesi arasında baya bir farklılıklar mevcut. Senarist biraz hareketlendirmiş hikayeyi sadece.

Mektubun orjinal hali;




Bunları İncelediniz mi?

Terminal Filminden Kareler
Kanunlar gereği hava alanı dışına çıkmanız yasak olsaydı ne yapardınız? - The Terminal

Siteye yazı yazmayalı 14 gün olmuş.. Ama bu 14 gün içerisinde yazı yazmamamın nedeni film izlemiyor olmamdan kaynaklanıyor. Bu aralar yabancı dizilere sarmış durumdayım.. The Mentalist, Chuck, Supernatural derken film … Devamını oku..

Warrior film afişi
Tanımadığın şeytan, tanıdığın şeytandan iyidir. - Warrior

Bugüne kadar izlediğim en iyi dövüş filmi desem sanırım abartmış olmam. Bu filmi sakın diğer dövüş filmleri ile karıştırmayın. Diğerinden ayıran en büyük özelliği ise başrolleri paylaşan iki kardeş olması … Devamını oku..

Colin Clark gözünden Marilyn Monroe.. - Marilyn ile Bir Hafta

Simon Curtis’in yönetmen koltuğunda olduğu ‘Marilyn ile Bir Hafta’ filmi; bu kırılgan ve naif kadının görkemli hayatı hakkında fikir yürütebilmemiz için bizi onunla bir hafta geçirmeye götürüyor. Gerçek adı Norma … Devamını oku..

© Copyright 2010-2016 Sinemayı Bloglamaya Hazır mısınız?. Tasarım: — Dream Theme.

Üye Girişi Valid XHTML 1.0 Transitional I Love You Wordpress