Gene film izlemeyeli baya zaman geçmişti ve ne izlesem diye düşünürken Twitter’dan “Nuovo Cinema Paradiso” önerisi gelince son günlerde eski filmlere merakım arttığı için başka bir film bakmadan seyretmeye koyuldum.
Film sizi daha ilk dakikalarında içine alabiliyor ve Toto’nun afacanlığı ayrı bir renk katıyor filme. Cinema Paradiso, kasabanın tek eğlencesidir ve salonun tamamı dolu bir şekilde filmleri oynatmaktadır. Toto’nun sinemaya ayrı bir merakı vardır ve sinemanın Makinisti Alfredo ile arkadaş olmaya çabalıyor. Çoğu kez Toto’ya bağırıp çağırsada aslında pek bi babacan insandır Alfredo. Birçok kez Toto’nun yaptıklarının bir şekilde üzerini örterek annesi ile arasının bozulmamasını sağlamıştır. Zamanla Alfredo ve Toto’nun arasında samimi bir bağ oluşur. Alfredo, tüm bildiklerini Toto’ya anlatır ve zamanla sinemaya olan tutkusu daha fazla artmaktadır.
Sinemaya gelen filmler önce papaz tarafından izlenir ve öpüşme sahneleri varsa bunlar filminden kesilir. Eski zamanın rtük’ü desek yanlış olmaz sanırım. :)) İnsanlar sinemada o kadar rahatki kimisi bebeğini emziriyor, kimisi uyuyor.. Şimdi ise hafif bir gürültü yaptığın zaman seyirciler hep bir ağızdan “şişştt” diye uyarıyı yapıştırıyor suratınıza. :) Alfredo, bir anlık dalgınlıkla yanan filmi söndüremez ve sinema salonu bir anda alevler içinde kalır. Ustasını kurtarmak için kendini alevler içine atan Toto, Alfredo’yu oradan zorda olsa çıkarmayı başarmıştır. Kasabanın tek eğlencesi sinema olduğu için en kısa zamanda onarılarak yenilen açılır Cinema Paradiso fakat yangın sırasında Alfredo gözlerini kaybettiği için onun yerini Toto alır ve ustasının öğrettikleri ile tekrar kasabaya sinemayı getirir.
Alfredo bir gün kendisine şu sözleri söyler; “Bu yerden çık git artık, içindeyken her şey değişmeyecekmiş gibi geliyor, sonra 1 yıllığına uzak kalıyorsun, her şey değişiyor, sana ait olduğunu düşündüklerin gidiyor.” ve sevdiği insanı, ailesini geride bırakarak kasabadan ayrılır. Toto, artık ünlü bir yönetmen olmuştur ve düzenini başka şehirde kurmuştur. 30 yıl sonra kasabadan bir telefon gelir ve Alfredo’nun öldüğünü öğrenir. 30 yılın sonunda kasabaya doğru yola koyulur.. Aslında filmimiz bu bölüm ile başlıyor ve eski hatıralarını anımsayarak çocukluğuna dönüyor.
Filmin samimiyeti, müzikleri ve oyunculukları o kadar güzel olmuş ki yaklaşık 2.30 saat hiç sıkılmadan kendini izlettiriyor. Bugün ne izlesem ki ben ya diye düşünenlere kesinlikle bu filmi öneriyorum. :))