13
Kas

”Jacky, sebzelere fısıldayan adamdır..” - Le Chef

Uzun zamandır yazmak istediğim fakat devamlı unuttuğum bir filmdi. Bugün siteye bakarken taslaklarda başlığı görünce devamını getireyim istedim. :) Bu yıl adından çokça bahsedilen Chef filmini seyrettikten sonra bir anda bu filmde buldum kendimi. (Chef filmini de yazacağım inşallah bir ara.. :)) Jean Reno, izlediğim her fransız filminde bir şekilde gözlerimin aradığı o güzel insan bu filmde yer almasa hiç şüphesiz izlenecekler listesinde kaybolup gidecekti bu film de.. -tıpkı diğer filmler gibi..-

Jacky Bonnot, yemek yapmayı seven ve bu konuda uzmanlaşmak istese de işe girdiği yer yerden çok kısa bir süre içerisinde kovulma başarısını göstermiş kişidir. :)) En sonunda kız arkadaşının kendisine bulduğu boyacılık işinde çalışmaya başlamaktan başka çaresi yoktur ve mutfak sevdasından vazgeçip bu işte tutunmak zorundadır.

Fakat hiç beklemediğimiz şeyler, biranda gerçekleştiği gibi (ne tesadüftür değil mi? :)) kendisini biranda usta şef Alexandre Legarde’nin yanında yardımcı olarak bulur. Tabii sevgilisi hala kendisini boyacı olarak çalıştığını bildiği için bunu bir süre gizlemeye çalışır ki Alexandre gibi usta bir şefin yanında da herkes o kadar kolay şekilde işte kalamıyor maalesef. Jacky ile bir deneme süresine başlar ve Alexandre, restoranın sahip olduğu yıldız sayısının düşmemesi için elinden gelenin en iyisini yapmak zorundadır. Ki bu denli meşhur yerlerde menüyü değiştirmek çoğu zaman bir felaketle sonuçlanabiliyor. Jacky, hayalini kurduğu ve hayranı olduğu bir Şefin yanında kalıcı olarak yer edinmeyi, Alexandre ise elinde sahip olduğu en değerli şeyi kaybetmemek için büyük bir çaba harcamak durumunda kalacaktır.

Çoğunlukla aksiyon filmlerinde gördüğümüz Jean Reno’yu bu kez bir aşçı olarak görüyoruz ve bu adam aksiyondan, komediye her yapımın altından başarıyla kalktığına bir kez daha şahit oluyoruz. Eh tabii Michaël Youn’u da es geçmemek lazım. Farklı bir şeyler izlemek istiyorsanız bu seferlik kararınızı bu filmden yana kullanmanızı tavsiye ederim..




Bunları İncelediniz mi?

”Bir savaşçının ruhu her şeyi yakacak” MÁLMHAUS (2014)

Açıkcası bugün okuduğum bir inceleme yazısına dek varlığından haberdar olmadığım bir filmdi. Sıcağı sıcağına izlemek ve yazmak istedim. Orijinal adıyla ”Málmhaus” (Metalhead) eğer basit cümlelere indirgeyerek özetlemek gerekirse ”Yaşam tarzınız, … Devamını oku..

”Kanunlar değişir Epps, evrensel gerçekler bakidir” 12 Years a Slave (2013)

Aralık-Ocak-Şubat ayları itibariyle Sinema dünyasının ödül zamanı geldi. Bu pazar açıklanacak olan Altın Küre, Şubatta Bafta, Martta Oscar ve sinema eleştirmenlerinin ödülleri ile beraber aday filmler hakkında yorumlar, tahminler de … Devamını oku..

Pyjamas
“Adım, Bruno. - Adım Shmuel.” - Çizgili Pijamalı Çocuk

Çizgili pijamalı çocuk.. eminim ki filmin adını duyduğunda “bu ne böyle, ne biçim bir film ismidir..” demiş olabilirsin. Amma velakin işin aslı, tahminin gibi değil. Daha bi iç cızlattırıcı ve … Devamını oku..

© Copyright 2010-2015 Sinemayı Bloglamaya Hazır mısınız?. Tasarım: — Dream Theme.

Üye Girişi Valid XHTML 1.0 Transitional I Love You Wordpress